19 Haziran 2010 Cumartesi

Skorsever Portakal




















Hollanda Japonya'yı 1-0 ile geçti ve hem ikinci tur hem de liderlik için büyük avantaj sağladı. Maçı kaybetmeyelim bir tane sıkıştırırsak da ne şahane olur taktiği işe yaradı ve çok da keyifli olmayan bir doksan dakika sonucunda Japonya da umutlarını son maça bıraktı. Dostlar Hollanda da bu mentalite ile oynuyorsa güzel oyunun geleceği için kaygılanmakta haklıyız demektir.

Bu turnuvada santraforsuz bir Hollanda seyrediyoruz ki Van Basten, Kluivert, Van Nistelrooy gibi unutulmaz adamları çıkaran bir ülkeden bahsediyoruz. Kanımca çok iyi oyuncu olmasına rağmen Van Persie'den golcü olmaz. Böyle bir oyuncuyu rakip savunma içinde boğuşmaya bırakmak enerji kaybı gibime geliyor. Robben'i şu durumda riske etmemek akıl karıydı, ikinci tur gelse de bir an önce seyretme şansımız olsa.

Sneijder'in golü konuşulur, yine turnuva topu gündeme gelecek ama kalecinin topu doğru çıkarmadığını düşünüyorum. Japonya'da Okubo'yu beğendim, ikinci yarı şutları biraz daha iyi olsa gol şansını yakalayabilirdi. Japonya'nın hocası Japon şirketi üst düzey yöneticisi gibi, insanın karşısında önünü ilikleyesi geliyor.

Maçın 68. dakikasında bir Japonya atağında Hollanda sağ beki Van Der Wiel bir savunma oyuncusu kademeye nasıl girmeli dersini verdi. Bence eğitimlerde bile gösterilebilir, arkasındaki forvet oyuncusunu kontrol ederek topun ona geçmesini engelledi, geri koşusunda rakibi ve mesafeyi kollamaktaki dikkati ve becerisi dikkatimi çekti. Savunma sadece yetenek ve dayanıklılıktan ibaret değil kanımca, konsantrasyon çoğu zaman herşeyin önüne geçiyor. Özellikle savunma oyuncusunun konsantrasyonunu kaybetme gibi bir lüksü yok.

Hollanda için bir artı da Van Bommel'in iki maç boyunca sakin kalması, belki de biraz da maçların tansiyon düşüklüğünden. Ben şimdi özellikle ikinci turu ve Robben'i bekliyorum...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder